Ciddi bir yazı olacağı,
yazı karakterimi Times New Roman yapmamdan belli oluyor sanırım. Bu bir
veda/merhaba yazısı. Ne yazmak istediğimi bilip, bütün harflerine birbirine
dolandığı yazı bu.
Hayatının bir film
şeridi gibi gözlerinin önünden geçmesi için ölmene gerek yok, ülke
değiştirirsen de aynısı oluyor.
Pazartesi
sabah 9.40 sularında, mağrur, mutsuz ama sürekli bir umut ışığı arayan ülkeme
veda edip Amerika’ya doğru yola çıkıyorum. İçim nasıl? Yaş ilerledikçe daha da
kök salmanın verdiği ağırlık ve hafif burukluk var. Fakat bunun sebebi
geleceğim değil, anılarımda, çocukluğumda, ailemde. Ama bu kararın ne kadar
şahane ve yerinde olduğunu anlatmaya kelimeler yetmez. Hem de eskiden beri olan
hayalimi, tek başıma da yapmıyorum. Çok özel insanlar ve oyun arkadaşım var
yanımda. İçim nasıl demiştim; içim mutlu ve huzurlu.
Bilmemkaçbin
feet’e çıktığımda, daha da huzurlu olacağım, çünkü terk ettiğim sadece bu ülke
değil, tahammül edemediğim insanların egoları, kompleksleri, bencillikleri. Çok
içten sevdiğim insanların sırf egoları yüzünden beni hayal kırıklığına
uğratmaları. Mutluluğun resmini kelimelerle anlatmaya çalışırsam; size kötü
gelen insanları hemen ama hemen hayatınızdan uzaklaştırın. Suratına çarpın
gerçekleri. (ay düşününce bile ferahlama geldi!) Kaybetmekten korkmayın çünkü günün sonunda kazanan siz olacaksınız.
Negatif
bir yazı olsun istemediğim için, yazının kalan kısmında unicornların hayatını
anlatacağım size^_ Şaka şaka, ama bunu okuyan kişilerin onlara ne kadar değer
verdiğimi ve sevdiğimi bilmelerini istiyorum. Gönülden konuştuğum, çok
görüşmesek bile kısacık bi mesaj attığı zaman mutlu olduğum insanlar, sizi çok
seviyorum ve çok değerlisiniz. Hayatıma da tahmininizden daha çok dokundunuz. Gerek
iş gerek sosyal hayatımda… Tebessüm ediyorsan şimdi okurken, sen o’sunJ
Can
dostlarım, en boktan halime bile katlandığınız için teşekkür ederim. Şu hayat
yolunda biz yine hep beraberiz. Belki daha az bokluk yaparım büyüdükçe kim
bilirJ İyi ki
varsınız!
Ve
annem, canımın için. Şu hayatla başa çıkabildiysem bu senin sayendedir.
Teşekkür ederim, çok seviyorum seni.
Yazının
çok da uzamayanı makbuldur. Hayatımı değiştiren bir kitaptan alıntı yaparak
bitirmek istiyorum. “Dünya böyle, çünkü
sen böylesin…”