13 Kasım 2013 Çarşamba

Cate Blanchett Who Is "Yanlız Oyunculuğu Çok İyi"

Onu, bunu, şunu yazayım derken hala Roma yazımı yazamadım. Artık bundan sonra olur diye umuyorum. 
Geliyooor gönüllerin sultanıııı geliyoooor! Ne çılgın olurdu Seda Sayan postu hazırlasam. Blogumu okuyan kişi sayısı sıfırlanırdı eminim. 
Geçen ay Blue Jasmine filmindeki oyunculuğuyla zirveye oturan, aslında benim için hep zirvede olan bir ismi yazmak istedim: Cate Blanchett. Sadece oyunculuğu değil, maskülen ve salaş tarzıyla, dergilerdeki çekimleriyle senelerdir hastası olduğum, benim için idol olan bir isim. O derece hani bilin istedim. 


Elmacık kemiklerinde uyut beni. 14 Mayıs 1969 tarihinde doğmuş Avusturyalı aktrisimiz. Bu kadar bilgi yeter size. Gülüşü güzel bi kadın, her mimiği ayrı güzel özellikle sinirlenince ve son filmindeki psikopat hareketleri harika fakat 32 diş sırıtınca o diş etleri görünüyor falan işte oralarda iş bozuluyor. 
Gelelim benim favorim olan filmlerine ve oradaki kimliklerine;

1-Elizabeth / Elizabeth: The Golden Age

Elizabeth: The Golden Age
İlk Oscar ödülünü bu film ile kazanmadı fakat gerçek anlamda oyunculuğunu bu filmlerde gösterdi ve tanınırlığı bu filmler ile arttı. Daha çok 1998 yapımı olan Elizabeth filmiyle. Kaç kez izledim hatırlamıyorum,  Boleyn Girl filmini izledikten sonra Elizabeth'i aldım, seri halindeydi, gerçi zaten 2 film ama olsun arka arkaya izlemek ayrı bir güzel. İngiltere Krallığının tarihine biraz meraklıyımdır üstünüze afiyet. Ben de Cate Blanchett'ın harika oyunculuğunu bu filmle anladım. Yanii hepiniz Blue Jasmine'de överken ben çoktan övmüştüm hahaayt. Çirkef halime girmiicem..


Elizabeth filmiyle beraber Altın Küre ödülünü ve BAFTA(The British Academy of Film and Television Arts) ödülünü kaptı attı cebe. Bunun yanında Akademi ödülü adaylığı ve Screen Actors Guild Awards adaylığı da mevcut. 

Nefis uzun turuncu saçları çok yakışmıştı Cate Blanchett'a fakat 2. filminde maalesef gitti o saçlar, perukla dolaşır oldu. İçten içe üzüldüm tabi, öyle ki ben de kestirdim saçımı! Yok be ne o yüzden kestiricem. 


Makyaj, saç ve kostümler açısından da baya beğenimi kazandı. Çok ağır kumaşlar ve renkler aslında fakat bütün saç ve makyaj da dahil olunca, harika bir iş çıkmış ortaya. Eğer hala izlememiş olan varsa özellikle kızlarmızdan, çaktırmadan gitsin alsın DVDsini.

2- Lord of The Rings


Yüzüklerin efendisinin hangi filmi olduğunu özellikle belirtmedim çünkü hepsinde oynamıştı. Burda da Galadriel karakteriyle karşımızda. Ya pardon da her rolünün hakkını veriyor kadın gerçekten. Özellikle Yüzüklerinin Efendisinin ilk filminde bir çıkış yapmıştı ki baya yerimden sıçramıştım korkudan.
Hala uzun saçlarla devam ediyoruz. 

"The world is changed. I feel it in the water. I feel it in the earth. I smell it in the air. Much that once was is lost, for none now live who remember it. It began with the forging of the Great Rings" demiş canısı. Google translate yapmayın sonra gelip ne saçma şeyler demiş diye çemkirmeyin bana. 

İlk 2 film ile Screen Actors Guild Awards'da aday olmuş fakat sonuncusunda ödülü kapmış! 


Sol fotoğrafta haraket çekiyor gibi olmuş dedim iyi geyik yapılır bundan. Sağ fotoğrafta da Hobbit filminin çekimi arasında çekilmiş. Böyle sanki Özcan Deniz'in yere çömelip "cahildiiiim dünyaannnııııın renginnee kandııım" diye şarkıya girmesi gibi olmuş. :))) 

3- The Aviator


Fevkalade, harikulade, fevkaladenin fevki bir saç ve kıyafet stili! Baya utanarak söylüyorum ki bu filmini izlemedim ama yapılacaklar listesinde yerini aldı. Katherine Hepburn'ü canlandırıyor The Aviator filminde ki Katherine Hepburn'ü de ayrı bir beğenirim. Erkeksi ve güçlü bir tarzı vardır. Boşuna ikonlaşmamış kadın! Aslında Cate Blanchett'ın da gerçek hayatına uygun bir rol olmuş. Maskülen ama seksi ama güçlü bir kadın çizgisinde... 


İzlemediğim için beni bir kahreden nokta da Leonardocuğumla oynamış olması! İşte kısa saç dediğin budur ayyy heycandan ekranı kırıcam. Özellikle sağ alttaki stili, o oxford ayakkabıları o bol kesim pantolonu! 2004 yapımı olan filmde Cate bütün ödülleri kapmış hey yavrum hey. Başlıyorum; Akademi ödülü, BAFTA ödülü, Screen Actors Guild Awards! Altın Kürede de aday olmuş. Oynadığı roller arasında en cool karakter budur. Varsa başka bildiğiniz, benim izlemediğim, sabah dosyaları masamda istiyorum.

4-Blue Jasmine


Woody Allen filmi olmasıyla benim izlemeden kalbimi fethetti zaten. İzledikten sonra da fikrim değişmedi hatta katlandı! Renkli, komik ve enerjik film. Herkes duymaktan ve söylemekten sıkıldı biliyorum ama rolü enfesti ya hadi hepbir ağızdan: EEEN-FEE.. tamam vazgeçtim.


Psikopat ruh haline sağlık Cateciğiim. Komşu teyze gibi oldum. İzleyenler bilir, izlemeyenler için özet geçecek olursam, zengin fakat dolandırıcı bir iş adamıyla evlenen Jasmine, mükemmel bir zenginlik içinde yaşıyor, paralar içinde boğuluyor. Fakat kocası yakalandıktan sonra elinden her bir kuruşu alınan Jasmine, kardeşinin yanına taşınıyor ki kardeşiyle tam zıtlar. Sonra ver elini komiklikler şakalar. "Aahh Blue Moon... İlk tanıştığımızda çalıyordu.." :)


Filmin konusunun yanında, stylingini de çok beğendim. Cate Blanchett'ın roldeki stili de gerçek hayatına uyuyor. Birazdan ne demek istediğimi anlayacaksınız. Buradaki sadece biraz daha kadınsı. 
Filmin bir yerinde bu Fendi marka çanta geçiyordu. Ben aşırı beğenmesem de beğenenler buyursunlar alsınlar diye koydum.



En sevdiğim olaylardan biri de, Jasmine ne kadar meteliğe kurşun atarsa atsın, kesinlikle Hermes çantasını elinden düşürmüyor ve Missoni hırkasıyla, Chanel tüvit ceketini giymeyi de ihmal etmiyor. 


Bu filmden sonra da kadın öyle güzel Martini içiyordu ki, benden kaçar mı, ilk çıktığım gece Martini söyledim fakat gel gör ki 2-3 yudum alıp zeytinlerinin hepsini yememle sonuçlandı... Üstüne bir de artı 5-6 zeytin daha istedim :( Şöyle asabım bozulduğunda "Martini içmem lazııım Martini getirin bana" diyemeyeceğim. Anca bira anca şarap. Gitti bütün klas.

İzlediğim filmler içinden Benjamin Button ve Babel filmlerini buraya koymadım. Kendisinin fazla ön planda oldukları ve tarzını da çok dikkat çekici bulmadığım filmlerdi. Yönetmenler de duysa beni diyecekler "ay popom". 

Red Carpet'a Çağırdılar da Biz mi Gitmedik

Evet çok arıyorum bu başlıkları hıı hıı evet. Çok aramadığım için böyle saçmalıyorum zaten. 


Çoğu kıyafetlerini; sokak stili olsun, red carpetta olsun, Givenchy tercih ediyor. Bayyaa da iyi oluyor hani. Benim şu zamana kadarki en favori Givenchy tasarımı elbisem en soldaki pudra pembesi. Kadına kısa saç ve toplu saç ciddi yakışıyor vesselam. İşte sadece çok gülmese iyi kız aslında...


Efendim The Aviator filminin galasına giydiği etnik tarzı çok tuttum, bence günlük hayatta da stili haline getirmeli. Kadından böyle bir bohemlik akıyor. Yoksa sadece bana mı öyle geliyor? Ortadaki elbisesinin yanlız o beyaz tütülerini kessek.. Epey gereksiz olmuş gibi geldi bana. 


Cate dedik bağrımıza bastıkta tabiki onun da rüküş halleri olmuyor değil. Özellikle sağdan ikincisi ampül yutmuş gibi! Ve kesinlikle açık ayakkabı giymemeli bir de dizleri çok kötü ki onları koyamadım buraya içim elvermedi, ikisini de kaparsak bu iş olacak bence. Haminne olma Cate! 

Editoryal Hallenmeler


Öyle rüküş olmuş falan diye atarlandım da, kadın fotojeniklikte seni beni gömer! Dergi ve reklam çekimlerinde, pozlarına mankenlerinkinden daha fazla hasta olduğum biri. 


İşte ben buna magnifique! derim. (Asyadan gelmişem ben bu topraklara varmışam) Geyşa stilindeki makyajı ve heykel duruşuyla harika olmuş. 


Cate Blanchett'ın en yeni çekimi Harper's Bazaar China'ya olmuş ve bu kareleri de Koray Birand fotoğraflamış. Koray Birand'ı bilmeyenler için sitesine tıktık


Kapakların aranan kadını dersem pavyon işi olacak o yüzden demedim sayın. Çok söyledim biliyorum fakat kadının bu ciddi duruşu, heykelimsi ifadesi çok etkileyici.


Sokak Stilini Gördüm de Sevdim


Ohh tam benlik, salaş, rahat, maskülen.. Ben bitek blazer giymeyi beceremiyorum zamanla olur sanırım. Genelde çok renkli parçaları tercih etmiyor. Özellikle baktığım görsellerde neon renge hiç rastlamadım zaten olmasın da. Bu renkler çok özdeşleşmiş kendisiyle. 


Ten rengi güzel beyaz benim gibi sarımsı değil kadın. Böyle süt derler ya heh öyle işte. En sol fotoğraftaki sweati de Givenchy. En soldaki takımı harika ya sen hep maskülen ol e mi. 


Off bu değil işte, ben seni pantolonlarınla sevdim! Bu boyda eteği bence çok zayıflar giymeli ki Cate Blanchett zayıf ama bi iri kemikli. Böyle diz boyu eteğe zaten sinir olurum, iri kemikliler giyince daha da oluyorum. Bir de sorun uzun boyu olması tabi, o yüzden de hep kısa topukla giyiyor. 


Hani böyle çizgi filmlerde karakterlerin gözleri yuvalarından çıkıp 3 metre ileri gider damarlarıyla birlikte, heh benim de kocasının adına tıkladıktan sonra ve bu fotoğrafları gördükten sonra öyle oldu. Tamam herşey tip değile geliyor da ikisini yan yana görünce... o_O 
Kocasının adı Andrew Upton. Bir de senaryo yazarı. Ama yani hayır yaaaa... Bir de 1997 yılında evlenmişler. Ruh ikizi olsalar gerek. 


Ay bir de 3 çocukları var bayılırım. Tayyiip koooş himayen altına al bunları! 
Ay babalarına benzemeseler bari... Şu en uzun olan benziyor sanırım, o feleğin çemberinden geçmiş... 

Dikkatimi çeken birşey de öyle dedikodulara, magazinlere, saçma haberlere konu olmayan bir oyuncu. Bizim Gülse Birsel gibi.. Ve gayette başarılı bu hareketi.


Tabiki bu postu kocasıyla kapatmayacaktım. Cate Blanchett'ın son reklam kapanyası olan Giorgio Armani parfümü "Si" huzurlarınızda.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Style Baby