29 Ekim 2013 Salı

Renkli Saçlarını Deli Gönlüme...


Şu renkleri görmezden geliyoruz ya çok üzülüyorum. Fakat son zamanlarda bunun aksini kanıtladık ki dünyayı daha renkli bir hale getirmek için uğraştık, daha doğrusu yaşadığımız yeri. Evet merdivenleri, kaldırımları, taşları boyamamızdan bahsediyorum. İşte renkli bir dünya bunun için güzel. Bir boyandı gözümüz gönlümüz açıldı. 

Hayır buraya sosyal mesaj vermeye gelmedim. Zaten onla ilgili tepkilerimi twitter hesabım üzerinden dile getiriyorum. Buraya; hayatımızda bu kadar zorluklar varken renklerimizin değerini bilelim veee bunları saçımıza uygalayım diye geldim! Kesinlikle bu postta bir baskı olmayacak, sadece beni çok mutlu eden, ileride de yapmak istediğim bir işlemi yazacağım. Benim gibi düşünenler veya anına renk katmak isteyenleri buraya alayım. 


Sanırım üniversiteye girdiğimden beri içimde olan O istek! Saçımı pembelere, yeşillere, mavilere boyamak! Herkes klasik "şimdi ne gereği var iyisin böyle" gibi laflardan ve şu toplum baskısından lanet olsun ki boyayamadım. Sor bana pişman mıyım? Tabiki hayır. Çünkü İtalya'ya gittiğim anda şu sarı saçım rengarenk olacak. Şimdiden kendinizi hazırlayın. Gözüm açık giderim alimallah baykuş gibi kalırım.


Şu güzelliğe bakıpta "hayır ben beğenmedim" demeyin! Yapmayabilirsiniz olabilir ama beğenilir ya ne bileyim... Ben renkleri seven bir insan olarak, bitirme projemde bile rengarenk kumaşları kullanan bir insan olarak, saçım kesinlikle renkli olmalı. Çaktırmadan toplumun baskısına boyun eğmişim teeaallaaam.


Şöyle bir gerçekte var tabi, mesleğinize göre de saçınızı ona uygun hale getiriyorsunuz. Bu çok normal. Atıyorum mavi saçlı bir doktora genelde insanlar olmaz der, yadırgar. Veya mor saçlı bir avukat, belki ofis bile kabul etmez kendisini. AMA eğer özgür ruhunuz varsa, güzel sanatların bir dalında aktifseniz, işte o zaman kimse birşey diyemiyor. Hatta bu saçı gördükleri anda "güzel sanatlardır bu kesin" düşüncesi insanların kafasından geçiyordur emin olun. Orası öyle fakat hiç mi yok böyle renkli fikirleri olan bir mimar veya bir veteriner. Neden yadırgansın ki? 

İşte bunlar hep toplumun sınırlamaları. O sınırların dışına çıktığınız anda siz kendi kişiliğinizi buluyorsunuz. Ben demiyorum ki kafanızı rengarenk yapın. Ama neden ters ters bakar ki insan. Veya benim ennn çok komiğime giden "kesin psikolojik sorunları vardır" düşüncesi. :) Kendi dünyasındadır belki arkadaşım, neden psikolojisi bozuktur damgası vuruyorsunuz. 

Evet kendine getirme bölümü bitti, şimdi sırada en keyif aldığım kısım; hangi renkleri yapabilirsiniz, nerelerden ilham alabilirsiniz kısmı geldi. Ay çok heyecanlı. 



En bayıldığım renkten başlayacak olursak eğer... Pembe! Tabi pembenin tonları da var. Cotton candy, new rose, flamingo gibi gibi tonları olabilir. Onun tablosunu sonra vereceğim. Bir de tabi şöyle birşey var ki bu tonlarda saçlar bana sorarsanız beyaz tenli insanlara daha bir yakışıyor. Koyu tenli olupta renkli saç isteyen olamaz mı herhalde olur sizi çılgınlar. Onlara önereceğim şey daha pastel tonlarda pembe değil de mesela sol görselde Grease filminden "Frenchy" karakterinin saçı gayet uygundur. Verdim gitti! 

Nasıl boyanır kısmından da bahsedecek olursam biraz, öncelikle saçınızı maalesef oriel ile açmanız gerekir. Boyanına saçınıza işleyebilmesi için. Maalesef diyorum çünkü orielden çok çekmiş bir insanım, bir ara saçlarımın beyaza yakın olduklarını düşünürsek... Tabi çok kuvvetli kullanılmasına gerek yok.


Bu tatlara yönelik editoryal çekimlerden de bahsetmek istiyorum. Buradaki model Charlotte Free. Saçı kendisinindir. Bunu belirtmek istedim çünkü genelde çekimlerde ya peruk kullanılıyor ya da geçici saç spreyleri tercih ediliyor. Ve bence özellikle zaten Türkiye için konuşacak olursak üstüne basa basa DENEYSEL konseptlere daha ağırlık vermeliler. Tabiki her çekimin rengarenk saç veya makyajla olması gerektiğini savunmuyorum fakat hertürlüsü lazım çünkü sanatsal ve estetik açıdan bir iş yapıyorsun. Bunun karşılığında dümdüz modeli alıp giydirip süsleyip çekmek artık bana sıkıcı geliyor. Bana kalırsa burada bu renkliliği yapabilecek insanlar çok az, umarım çoğalırlar. 


Öf çok konuştum yine. Neyse işin sektörel kısmını geçtik, ünlülerde de filmlerde veya çekimlerde renkli saçları fevkalade durmuyor da ne yani NE?? Özellikle Mary Kate- Ashley Olsen ikizlerine bayılmıştım. Bayadır arşivimde duran bir fotoğraftı, bugüne kullanmak nasipmiş. Kısmet tabi bu işler! Sanırım onlarınki peruk değildi 2 sene önce falan gerçekten de boyamışlardır. 


Kırmızıyla MORUNAAAA! İğrencim ya gerçekten beni heryerden anfarrow edebilirsiniz sizi anlarım.. Etmeyin tabi. Pembeden sonra en sevdiğim renk lila rengi. Uzun saçta da güzel durmaz diye düşünürdüm ama baya bal dök yala.

Editoryal çekimlerde, saçları bu şekilde renklendirmenin dışında bence makyajda da biraz deneysellik katılabilir. Tabi konsepte göre de değişkenlik gösterir fakat gözlerim hep böyle makyajları arıyor.
Bitirme projemde olsun, önceki çalışmalarımda olsun sürekli kullandığım bu çekimin karelerini burada da bırakmadım, peşimden sürükledim. Projem projem diyorum da bilmeyenler var tabiki de, herkes beni tanımalı gibi bir egom yok allahtan. Şöyle ki bitirme projemin konusu obeziteydi. Bu obeziteye sebep olan yiyecekleri de tatlılardan seçtim. İsmi de Skinny Crime. Şimdi kaptınız mı neden bu çekimleri kullandım;)






Yine yeşillendiii fındııık dallarııı. Ya bu kezoluğumun önüne geçemiyorum ne yapayım ;( 
Fotoğraflardan en beğendiğim yeşil tonu sağ üst fotoğraftaki. Fakat soldaki de fena değil tabi. Ay bana kalsa zaten her ay bir renk yapıcam hadi hayırlısı. 

Gravure Magazine çekimleri. Saç rengine aşık oldum evlen benimle saç! Oha şuan Master of Puppets çalıyor shuffledan ve çok güzel uydu bu karelere. Tamam daha romantikte olabilir tabiki hatta daha seksi bir şarkı ama benim ruhum böyle şuan yapacak birşey yok. 

Ukalalık yapmıyorum kesinlikle ama büyük ihtimalle fotoğraflardan kaynaklı olarak en sevdiğim postum bu olacak çünkü renkli fotoğraflar, görseller görünce içimi bir mutluluk kaplıyor^^













Bu sene de saçımı turuncu yapmak istemiştim, böyle tam portakal, sağ alttaki gibi. Gel gör ki çingeneden hallice, kezomsu birşey oldum. Neyse ki sadece bir kısmına denedikte rezil sondan kurtulduk... Turuncu renk deneyeceğim son renktir o da böyle bir geçmişimiz olduğu için. Bir de tabi pembe, mor, mavi gibi renkler daha kolay boyanabilir olanlar, daha tok renkler çünkü.

Bu konu üstüne de şuan Sephora'nın Eylül 2013 videosunu izledim buyrun siz de renklenin.


Kendim kıyafet seçerken soft renkler tercih etmesem de çekimlerde bu tonları çok beğeniyorum. 

 Buradaki son günlerimde karamsar havamı kesinlikle es geçerek bu yazıyı yazma kararı da aldım, hani öyle de birşey var. İyi ki de yapmışım, insanın içini açıyor bu renkler.

Bu arada şöyle bir dipnot: Saç dışında hayvanların boyanmasına karşıyım. Kedi de öyle değil zaten. Ama o Mısır Çarşısında gördüğümüz, sadece dikkatleri çeksin diye boyanan civcivleri gördükçe içim acıyor... Nasıl bir bencillik, nasıl bir vicdan... Boyadıkları kimyasal da kimbilir nedir yani.

Peki ben böyle renkli saçları seviyorum da ilham aldığım kimse mi yok? Tabiki var yuh yani ezik miyim ben.


Tanımayanlar için; Audrey Kitching! İşte gelecekteki ben, biz, hepimiiiiiz kardeşiiiiiz. Öhöm kendisi pek merifetli. Aynı anda blogger, stylist, designer ve writer. Tabi modellikte yapıyor haliyle. Gece evine girip gizlice saçlarını kesip kendime postiş yapıcam kaçarı yok. 

Çılgınlar gibi takip ettiğim instagramı da: akitching


Bir diğer isim dünya tatlışı, vejeteryan, model, tasarımcı Bonnie Strange. Bir insanın yüzü bu kadar güzel olabilir. (Cara alınmasın) Ama yüzünün yanında saçları benim hayallerimi süslüyor. Her dönem yeni rengiyle instagramında görüyorum. Takip etmek isteyenler: bonniestrange

Saç renginin yanında tarzı da o kadar cool ki... Audrey Kitching'in yanında giyimi daha hmmm ona göre renksiz diyeyim ama çok güzel parçalar seçiyor. Son Gizia markasının reklam çekimlerinde model olmuştu. Instagram'da görmüştüm hatta baya şaşırmıştım. Helal Gizia'ya.


Bunun yanında son olarakta The Shit Shop adı altında hem online olarak hem de mağazasında kendi ürünlerini satıyor. Çok böyle tasarım değeri olan şeyler diyemem açıkçası ama güzel esprili ürünleri var.

Renkli saçlar moda ki yazıyorum zaten, öyle old fashion şeylerle işim olmaz benim. Atarın dibindeyim vay anasını. Yok ya şaka bir yana gerçekten de çoğu markanın defilelerinde kullandığını gördüm. Öyle ki birini çok beğendim. O da Givenchy'nin Sonbahar/Kış 2013 sezonunda gördüm.



Bana bir yandan 20'lerin saçlarını hatırlattı bir yandan da heykelimsi bir görüntü vermiş. Katı bir görüntü. Açıkçası tasarımlardan çok saçlara dikkat eder oldum son zamanlarda. Tabi bu değil ki saç tasarımcısı olucam, bırakalım herkes mesleğini yapsın beyler. 


Soldaki görsel de 2 sene önceki Chanel'in defilesi olması lazım yanlış hatırlamıyorsam. Sağ fotoğraftaki defileyi bilmiyorum fakat model Lindsey Wixson. Tam bir London Look'a sahip kendisi. Şöyle izah edeyim baya ayrık dişleri var. Like a Madonna. Tim Walker'ın Vogue Italia için çektiği Like a Doll çekimi harikaydı.


Kusura bakmayın ama Lady Gaga'yı es geçemezdim. Kadın tarzıyla, hareketleriyle zaten bir olay, saçlarından da ben bahsedeyim dedim. Turkuaz saçına özellikle bayıldım, laykladım. 


Buyrun bu da yakından. İlk turkuaz saçını Lady Is A Tramp klibinde görmüştüm. Tanrım çok klas. Tonny Bennet ile söylemişti. İzlemeyenler varsa hiçbirşey için çok geç değil. 


Şimdi bayılazaaaaam. Bir de kendimden geçeceğim. Riyannayla yan yana saç renklerinin uyumu kalp ben. Yok yok bu tarza ben de başlamalıyım sarı sarı nereye kadar. Anca ya Gülşen'in "gel gel sarışınım geeeel" şarkısı söyleniyo ya da Mahsun Kırmızıgül'ün "sarıı sarııı kimin yarııııı" diye geliyolar. Kurtulmam lazım bunlardan.


Yorrr soo hipnotayzingg! Katy Perry eskiden iyiydi ya ya da bize öyle geliyordu bilmiyorum ama Roar şarkısı ve klibiyle beni kör etti, 5 duyu organımı felce uğrattı. Lakin bu saçlarından vazgeçmez ise hala benim semptaimi kazanabilir. Şimdi hava durumu... 


Derin bir iç çektim. Bir tek renkli saçlara bakarken ben sapıklaşmıyorum değil mi? Başkaları da vardır yani benim gibi. Üstlerde saça nazaran makyajın da daha renklendirilebileceğini söylemiştim heh bu da onun örneği mesela. Sol üstteki close-up gibi...


Şiki şiki babaaa... Makyajlara bir örnek daha. Yağlı boyayla girmişler modele gibi. Yanlış anlaşılmasın çok beğendim.


Ben anca saçımı böyle yapabildim. Garanti bonusu oldum ama şimdilik elimden bu geliyor. Ah siz ben gittikten sonra bekleyin, sırma sırma pembe saçlarımı yazacağım. :)


Benim gibi sadece perukla yetinmeyip, geçen yaz aylarında Work and Travel için gittiği Amerika'da saçını böyle güzel bir maviye boyatan Kerem Bilgiç'i unutamazdım! İlk gördüğümde baya kıskandığımı itiraf ediyorum ve kendilerini öpüyorum ama boyama sırası bende artıık. Başka renkleri de denemesi dilekleriyle.. ;)

Bu arada böyle sizi özendirip yazıyı kuru kuru bitirmek istemiyorum. Saçınızı bu şekilde boyamak istiyorsanız Manic Panic sitesini öneririm size. Yurt dışında olanlar da buradan bakabilirler.


Hayattaaan rengi alııın geriye neyi kalır kiii? Belki bu yazı kalır. 
Sevgiler.

2 yorum:

  1. üst'ten 3.görselin en sağındali yeşili is ti yo ruuuum!
    ):
    süper post olmus bayıldııım !

    YanıtlaSil
  2. Ayda en az iki kez saç rengimle oynayan biri olarak yazınız bir harika. Bana da en son kişinin yorumu güneşte fazla mı kaldın oldu. :)

    YanıtlaSil

Style Baby